İki Ay Kaldı... 2024/2025

İki ay kaldı şurada nereden baksan yeni bir yıl baslangıcına. Genelde son ayda yaptıgım yıllık derleme post calısmamı erken yapma kararı aldım. Nedenine gelince; benim yılım oldu bu yıl.

 

Evladımın mutlu gününü tattım yasadım. 

Temmuz sonuna kadar zaman nasıl gecti bilmiyorum. Ülke gündemi zaten hergün bomba gibi ama bende bireysel olarak geri kalmıyorum.

 

Bu sene baslarında Belediyemiz icin calıstım, calıstık kapı kapı dolastık ve basardık. 

Kadın Bandomuzu kurduk, bir kez ortamdaydık ama bu ay itibariyle yeniden baslıyoruz cok daha büyümüs bir ekip ile calısmalarımıza. 

Dügünümüz sonrası dogru Kusadası eee tatili hakettik sanırım. 

 Birkac senedir Kusadasında bir apartta takılıyoruz kocis ve ben. Daha önceki yıllarda kuzum, nalan, sinem beraber takılmıstık. Seviyoruz adayı biz. Bir gün gezinirken Bosch tanıtımı sayesinde beles kahve tadımı bile yaptım. 

Dönüs yolunda yakaladıgım eşşiz bir kareyide tam yeri gelmisken ekleyim

 

Ekim sonlarına geldigimiz bu günlerde, sehrimiz koruyucusu (Ilgaz) bembeyaz. Tüm ilcelerimize kar yagdı ama tabii merkezde henüz yok. Kestane, Ayva ve bir önceki postta yazdıgım konu "Kanlıca" yani mantar cok bol. Umudum bu sene cok kar yagacagı yönünde...

🍄 KASTAMONU’lunun Mantarla İmtihanı 🍄

Sevdigim, saygı duydugum bir arkadasımın insta paylasımını keyifle okudum ve onun izni ile kaleme aldıgı satırlarını tüm dünyamla paylasayım istedim. Çünkü bu satırlarda okuyacaklarınız, birebir tüm halkımızın hisleri. Tercümanımız Evren Karaahmet'e Tesekkürlerimle...

"Pürlerin altında mantar bulmak, altın bulmus kadar keyiflendiriyor"

 🍄Bir Kastamonu’lu için Kanlıca asla sadece bir mantar değildir. Yılın yalnızca bir iki ayında görülebilen, iklimin durumuna göre bazen doğada çok kısa bir süre görünüp kayboluveren, bazende bu yıl olduğu gibi adeta ormanları istila eden kanlıca, biz Kastamonu’lular için adeta Tanrı’nın bir lütfudur, tabiat ananın bize sunduğu bir hediyedir, doğanın bir mucizesidir..

🍄 Kanlıca sözcüğünü duymak dahi ortalama bir Kastamonu’luyu heyecanlandırmaya yeter. Anında aklına mantar toplama, ekmek ettirme, kavurma, közleme, turşu kurma gibi fikirler üşüşür.. Zengin, fakir, genç, yaşlı, kadın, erkek hiç farketmez.. Her türlü farklılığı yok eder bu meret.. Bir fabrikanın bekçisi ile patronu birbirinden habersiz gittikleri ormanda ellerinde poşet ve çam dalıyla eşelenirken karşılaşabilirler..

🍄 Kanlıca toplamak bir ritüeldir. Yerini bileceksin, ocağı hissedeceksin. Yoksa boş yere dolanır durursun ormanda. Ayrıca bir Kastamonu’lunun diğerine asla söylemeyeceği şey mantarın yeridir. Bu sır mezara kadar gitmelidir.

🍄 İlk bulduğun mantar işaretçidir.. Seni diğerlerine o götürür. Ocağı buldunmu tamam işte, eşeledikçe çıkar çam pürlerinin (ibrelerinin) altından. Bazen bir ocaktan doldurursun poşeti. Ne kadar çok toplarsan o kadar çok itibarın olur, o kadar çok hava atarsın..

🍄 Tabi anlatırken biraz da abartmak şarttır; “yarım saatte bagajı doldurdum” ya da “adam başı birer çuval topladık” gibi beyaz yalanlar herkes tarafından hoş karşılanır..

🍄 Eve kadar sabredemez Kastamonu’lu.. İlla yolun içine bir ateş yakılacak, fincan gibi olan kanlıcalar orada közlenip nefis köreltilecek bir kere.. Bu işin olmazsa olmazı budur...

🍄 Evde özenle ayıklanıp temizlenir günün hasılatı..Önce bir bıçakla sapından kesilir, kurtlu olanlar atılır. Bol suyla güzelce yıkandıktan sonra çapı 3-4 santimi geçmeyenler turşu için, diğerleri kavurma yada ekmeklik olarak ayrılır.. Kimi için bir hobi, kimi için geçim kaynağıdır Kanlıca..

🍄 Bu yıl iklim müsait, doğa yeterince nemlendi. Ormanlar adeta mantar tarlası gibi ve bu nedenle biz Kastamonu’lular çok mutluyuz çok.. 🍽♻️ #kanlıca🍄

Av.EvrenKaraahmet

"Mutlulugun Resmi"

2024 Senin yılın olacak kuzum dedim, geçen sene. Haklı çıktım. Yani Anneler bilir dimii. 

Uzun zamandır blog evimle ilgilenememe sebebim işte budur!!!

Beni dünyada en mutlu anne ünvanına kavusturan evlatlarım, Kızım ve Oğlum...

Allahım dileyen isteyen herkese bu mutluluğu yaşatsın inşallahhh.

 

Herşey Çok Güzel Oldu ve Olacak!!! 2024

Yine uzun bir ara sonucu blogevimdeyim. Son bir aydır çok güzel çalıştık, cok iyi çalıştık, çalıstık ve kazandık. Biz Başardık!!! 

Bir ay öncesi başladık tabiiki çalışmalara ama sahalara dönmemiz tam bir ay öncesi. Evet biz gönüllü Kastamonulu kadınlardan bahsediyorum. Sonunda makus talihimizi birlikte çalışarak yendik. Aslında bunun temelini bu şehirde biz bir yıl önceki başlattığımız gönüllü grubumuzla atmıstık. O zaman Kırmızı Yelekli kadınlar olarak tanındık bu şehirde. Ne çok küfür yedik, ne çok hakaret duyduk, yüzümüze kapanan hatta çarpılan kapılar ile karşılaştık ama yılmadık. Ve o  zamanki çalışmalarımız, genel seçimlerdi ve  bizim biricik değerimiz olan Bizim Hasan'ı meclise gönderme savaşındaydık. Onu başarmştık zaten :)) 

Baktık 35 yıldır bu şehirde Belediye savaşını hep biz kaybediyoruz. Hadi dedik Bizim Hasan'a seni Başkanımız yapalım. O ise M.vekilliğinden fedakarlık yaptı, düştü önümüze, yağmur kar çamur soğuk demedik, halkımızla bütünleştik. Ve tam 35 sene sonra bu şehre tamda yakışan, adam gibi adam Bizim Hasan'ı Başkan seçtik. Başardık... Tüm Türkiye'm de ve şehrimde gelincik tarlaları açtı. Gelecek artık daha aydınlık. İnsanların bu şehirde üç gündür yüzleri gülüyor. Mutluyuzzz. 

Çoğunuz biliyor, memur emeklisiyim ben. Açlık sınırında olmasakda aşırı dikkatli harcamaya başladık. Üç harfli marketlere gitmiyorum artık inanın. Mutsuz, sinirli ve gergin çıkıyorum marketlerden. Kocaya yıktım tamamen alısveris işlerini. Muhasebeci bizde o :) Bana kalsa batarız kiiii 

DipNot; Sandığa oy kullanmaya SarıLacivert gittim. Türkiyemde çoğunluğun yaptığı gibi. RENGİMİZ BELLİ OYUMUZ NET!!! 💛💙

Hayat Öyle de Güzel, Böyle de Güzel...

Uzun süredir yine blokevimi ihmal ettim. Paylasım ortamım, not defterim, günlüğüm hatta bir tür mirasım benim bu ortamım. Ama eskisi kadar keyif vermiyor nedense. Biraz google hazretleri olabilir buna sebep (amcamdı aslında gugıl ama yakın dostum baktım hazretleri diyor hosuma gitti) Google amcam her seyimi yok edip duruyor. Bir cok veriyi, resimlerimi silmis. Can sıkıcı !!!

Kendime ait videolarımı bile sansürleme geregi duyuyor, sacma!!!

Son aylarda kendimden beklenenlerin üzerinde aktiflik seviyesindeyim. Koro ve Bando calısmaları, arkadaslarla gün veya oturma ortamları, cafelere takılma veya sinema yada magaza gezme. Yumurtalarının üzerinden kalkmayan tavuktu ismim simdi çok gezenti. Ne alt ne üst sınırım yok, dengesizmiyim neyim bilemedim. Delilik, çılgınlık modu 6 yaşından 60a kadar mevcuttu zaten bende...

Hayat böyle güzel...

Kendi hobilerim ise asla vazgecemediklerim. Her fırsatta hatta olmayacak her anda mutlak el attıgım bir iş vardır benim. Misafirim gelecektir yogunumdur ama bir geri dönüsüm işim gelmiştir aklıma, hemen takarım tabancamı fişe (silikon) yaparım o işimi mutlaka, diger isleri aksatmadan ama mutlak çıkarırım kafamdaki işi aradan.

Lise yıllarımda Bando takımındaydım. Trompet (Boru) çalardım ve trompet majörüydüm yıllarca. Kastamonu Şerife ve Halime Çavuşların toprağı, bizler ise onların emanetcileriyiz. Bu sebeple Bandomuzun ismi Halime Cavus ve 8 Mart Dünya Kadınlar gününde etkinligimiz var bizim. İleride bu konuda günlügüme ekleyecek çok şey biriktiririm ve atarım depoma :))) 

Şahane olacak eminim...

Son bir yıldır ise... Hayatıma anlam katan, bana yeniden yaşama sevinci veren, insanlara tekrar güvenmemi saglayan, birlikte aglayıp beraber güldügümüz bir grubum var. Ve her biride İYİKİ VAR. 

Bugün!!! Fenerbahcem ve Ben 💛💙

 

An itibari ile Fenerbahcem 18de 18 yaptı. Keyfim yerinde. Daha ne isteyim 💛💙

1989 Yılından bu yana bu kadar keyifle maç izleyemez olmustum. Aman nazar degmesin. Ülke puanlarımız yükselsin. 

Baskanımın'da hep söyledigi gibi;

Atatürk'ün hangi takımı tuttugu degil,

kimin onun yolundan gittigi önemli...

Tesekkürler Fenerbahcem

09.Ekim // Bugün Benim Dogum Günüm

 

59 oldum bugün. 

Bu sabah buz gibi ve kapkaranlık bir güne "Günaydın" dedim. Daha dün 25 derecelerdeyken, bu sabah 9 dereceydi bizim memleket. Günlerden de 9 ve Ekim. Yarın yine 20li derecelerde bu memleket. Nedirse artık bana kastı!!! Nasıl bir sanssızlıksa bu, ne diyimm ben bilemedim.

Aslında henüz 18.5 filanım da neysee. Çok özendigim ve istediğim seyler oldu şimdiye dek. Asla hicbir özendigim olmadı. Mesela; saclarımın gür ve dalgalı olması, cok düzgün tırnaklar, uzun boy. Hicbiri yok bende. Amann neyse bodur tavuk her dem taze diye kısa tesellisi ile avunayım ben yine. Hadi boy neyse ama basımda sac ellerimde tırnak kalmadı. Hayat sen ne cabuk hacadın beniii...

Günümü tamamen tembellige ayırdım bugün. Birseyler yapmayı yasakladım kendime, o yüzden yarını iple cekiyorum. 

Fiziksel özellikler bir yana hayatım boyunca cok istedigim hic bir seyde olmadı. Ege ve İzmir saplantı olmustu bir aralar, vazgectim gerceklesmeyince. Bir ara ciddi psikologluk olmustumda.

(Yunuslarla yüzme videomu gugıl hemen sildi maalesef)

En cok hayalini kurdugumsa yunuslar ile birlikte yüzmek. Mümkünatsız...

Bir ara Avustralya'da tatil hayalim vardı. Ama kocam iltica fikirlerimi anlayınca planlarım suya düstü. Vazgecemedigim hayallerimden biri Kuzey Işıklarını izleyebilmek.

Olmayacak bir duamıydı bu.

Maalesef emekli memur olunca olmayacak dua tabii bu. Bu konuya hic girmeyim ama Üni.mezunu emekli memurum ve asgari ücretli benden cok alıyor.............................

Dipteyim, Sondayım, Depresyondayımmm :))

Sevgilerimle

Çiçekli (Yılan) Kaktüs

Bu bahar, ciddi ciddi beni umutlandıran en güzel olaydı kaktüsümün çiçek açması. Çoktan öldü tüm çiçekler, umutlarım gibi ama neyse çiçeğim hayatta ve üstelik "ne de olsa kışın sonu bahar"