. emekliyim.com - Geri Dönüsümün Merkezi: "Muhtesem Kot" Kimdir? Muhtesem KOT (Bluejeans)

10 Mayıs 2020 Pazar

"Muhtesem Kot" Kimdir? Muhtesem KOT (Bluejeans)







Bu arastırma yazım ve post icin kardesim Neso'ya tesekkür ederim. Cünkü gercekten hic bilmiyordum. Muhtesem Kot kimdir... Ama önce daha gec olmadan "ANNELER Günümüz kutlu olsun". Görünen o ki;  bu sene ve belki seneyede milli, dini bayramlarımızı, önemli günlerimizi, kutlamaları sevdiklerimizden uzak ama teknoloji sayesinde farklı kutlayacagız. Bunada alıstık sanki.



Kot yani Jeans 7den70e hepimizin hayatında. Ben asırı seviyorum. Ceketten Pantalona, Monttan Cantaya her alanda kot benim icin önemli. Neden... cünkü rahat kullanıslı hatta muhtesem bisiii yaa. Fransız'lar cok kalın denim kumaslar üretmisler. Sonrasında Amerika'lı lar bu kumastan jeans üretmeye gecmisler. Bize yani Türkiye'ye ise "Muhtesem Kot" isimli girisimci olmus. İste KOT bu yüzden kot 😊

Jean

Bu benim cok ilgimi ceken hikayeyi buradada paylasalımki Kot yani "Muhtesem Kot" ile herkes tanıssın bilsin ögrensin...






Marketing Türkiye

Blucin ilk olarak 1873 yılında maden işçileri için üretilmeye başladı…20 Mayıs 1873’te patenti alınan blucin önce işçi ve yoksul kesimin pantolonuyken bundan sonraki yıllarda toplumun tüm kesimine yayılır. Özellikle Vahşi Batı’nın kovboyları sayesinde blucinler tüm ABD’ye sıçrayarak tüm ülkede emekçi kesimin bir simgesi haline gelir.Aslen blucin pantolonlar Alman göçmeni olan Levi Strauss ile terzi Jacob Davis’in ortak çalışmasının bir ürünü.Levi Strauss’un Fransa’dan gelen mavi renkte ve dayanıklı, pamuklu denim kumaşa Jacob Davis’in bulduğu dikiş stili ile bakır perçinle tutturulan yan ceplerini ekleyince ilk blucin pantolon ortaya çıktığı söyleniyor. Yani her ne kadar herkes Levi Strauss’u blucinin mucidi olarak bilse de Jacob Davis’in de ürüne büyük katkısı var.II.Dünya Savaşı sırasında fabrikalardan ve emekçi kesimin simgesi olmaktan çıkan blucin sokağa taşındı ve popüler kültürün simgesi haline geldi. Öyle ki zamanla o zaman asi gençler olarak tanımlanan kesimin blucin giymeyi tercih etmesiyle birlikte restoranlar, tiyatrolar gibi o zamanın elit yerleri blucin giyenleri kapıdan çevirmeye başladı.1950’lere geldiğimizde ise James Dean gibi ünlü yıldızların blucin giymesiyle bu trend tüm dünyaya yayıldı ve bu noktadan sonra kimse blucinin yükselişini durduramadı.Özellikle o dönemin ünlü isimleri Marlon Brando, Marilyn Monroe, Elvis Presley, James Dean’in blucinleriyle verdiği pozların bu yayılımda ve ürünün popülaritesini artırmada etkisi büyük. İlk başta emekçi kesimin simgesi olan, sonra asi gençlikle özdeşleştirilen blucinleri artık hippilerden anarşistlere, işçilerden zenginlere kadar herkes giymeye başladı.

Ve blucin kültürünü Türkiye’ye getiren ve ona ismini veren girişimci: Muhteşem Kot

Terzi çırağı olarak kariyerine adım atan ve sonrasında Fransa’da dönemin en prestijli terzilik okulu olan La Deveze Derrox’ta eğitim alan Yugoslavya göçmeni Muhteşem Kot, Türkiye’yi sonradan kot ismini alacak blucinle tanıştıran insandır.

40’lı yılların sonunda Fransa’dayken işçi ve köylüye giydirecek ucuz ve dayanıklı malzeme arayışına giren Muhteşem Kot’un dikkatini blucin çeker.Sağlımlığına ve dikim tarzına hayran kalan Muhteşem Kot, Türkiye’ye döndüğünde bu kumaşı burada üretmeye başlar. 1960’lara geldiğimizde atölyesinde günde 200 adet kot üretimi seviyesine ulaşır.

1960’larda blucin pantolonlar işçi ve köylü kesim arasında oldukça popüler olur ve KOT adında markalaşır

İşte yıllardır kot olarak bilinen blucinin dilimize girmesi Muhteşem Kot’un soyadından gelir. Aynı Selpak markasının tüm kağıt mendiller için kullanılması gibi Kot aslında bir markayken tüm jean’lere verilen bir isim olarak yerleşir dilimizde. Hatta Muhteşem Kot’un oğlu Aytaç Kot, yıllarca insanlara Kot’un bir marka olduğunu anlatamadığından çeşitli röportajlarda bahseder.

Özal döneminde satışları düşen marka 1992 yılında üretimi durdurmak zorunda kalır

Bunun sebebi ise 1980’li yıllarda serbest piyasa ekonomisiyle yabancı markaların yerli piyasaya girmesi ile Kot markasının değeri düşmesidir. Diğer bir deyişle Türkiye’nin dışa açılması sırasında pazara yabancı jean markaları girmesi Kot’un sonunu hazırlar.
Aytaç Kot bir röportajında o dönemi şu sözlerle anlatıyor: “Yabancı markalar gelince biz otomatikman 2. lige düştük. Kot imajı bulutlarda dolaşıyor, biz yerlerde sürünüyoruz. Hatta ‘Kot, Kot değildir’ diye bir reklam kampanyası bile yaptık ama, anlaşılmadı. Hâlâ ‘Levi’s Kot’ deniyor. 1992 yılında üretime son verip fabrikayı kiraya verdik.”


Diğer bir iddia ise blucin kumaşının ilk olarak Türkiye’de üretildiği; yani blucinin anavatanının aslında Türkiye olduğu…

Prof.Dr.Halil İnalcık’a göre bilinenin aksine blucin kumaşının anavatanı ABD değil Türkiye. İnalcık’ın söylediklerine göre 15 ve 17.yüzyıllar arasında Denizli ve Akhisar bölgesinde yetiştirilen pamuklar sonrasında Hindistan’dan gelen mavi boya ile boyanmaya başlandı. Daha sonra İzmir’e getirilen bu mavi malzeme yani denim ilk olarak Fransa-Marsilya’ya ihraç edildi.
Buradan İspanyollar kumaşı Amerika’daki kolonilere götürür ve Afrikalı kölelere giydirir. Amerika ise bunu bir sanayiye dönüştürüp blucin yani bizim deyişimizle kotun üzerine yatar.

Yani blucini ilk olarak Türkler üretmiş ancak bunu bir sanayi haline getiremedikleri için ihracatla önce Fransızlara oradan da Amerikalılara kaptırmışlardır; Muhteşem Kot ise bundan yıllar sonra kendi icadımız blucini keşfedip Türkiye’de “Kot” olarak markalaştırmıştır

Dünya modasına yön vermişiz de haberimiz yokmuş. Muhteşem Kot’u sevgi ve saygıyla anıyoruz.
(Kaynak: İzler ve Yansımalar)
***************************************************

Jean pantolonu kim buldu, kot pantolonu kim icat etti.

1850’lerde “Altına Hücum” döneminde San Francisco’ya gelen terzi Levi Strauss çadır ve araba örtüsü ticareti yapıyordu. O sırada karşısına çıkan bir madenci, normal pantolonların, madenlerde çabuk eskiyip yırtıldıklarını söyleyince, madencilerin ihtiyacını anlayan Strauss elindeki kalın kumaştan dayanıklı pantolonlar dikmeye karar verdi. Çadır bezinden diktiği tulum çok rağbet gördü. Bu ilk kot pantolonlar, düzinesi 13.5 dolardan satışa çıkarıldı.1860’larda, Fransa’da Nimes’de üretilen daha yumuşak bir bez getirtti. Avrupa’da “serge de Nimes” olarak bilinen bu kumaş Amerika’da “dimes” adıyla jean üretilen kumaşın adı oldu. Atmayan rengiyle kovboyları tatmin eden kumaştan, madenciler cepleri yırtıldığı için şikayetçi oldular. Cep ağızlarına konulan bakır çivilerle bu sorun çözüldü.1935’te Vogue dergisinde “Batı (Western) Şıklığı” adı altında reklamının yapılmasıyla moda oldu. Ama 1980’lerde eriştiği moda çılgınlığı ve pahalı fiyatları bu işçi elbisesini üretenlerin de giyenlerin de aklına gelmezdi. Blue Jean İtalya’nın Cenova kentinde üretilen dayanıklı iş kumaşına Fransız dokumacılar şehrin adından dolayı “Genes” adını vermişlerdi, jean adı buradan geliyor.











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder


GÖRÜŞLERİNİZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR! Zaman ayırıp, yorum yaptığınız için teşekkür ederim. Yorumlarınız onaylandıktan sonra görüntülenecektir. Reklam ve hakaret içeren yorumları yayınlamıyorum. Düşüncelerinizi bekliyorum... Google hesabı olmayan arkadaşlar yorumlama biçiminden anonimi işaretleyerek isimlerini bırakıp yorum yapabilirler.