Einstein'ın 'Dünyanın En Büyük Lideri' Dediği Atatürk ile Yollarının Kesişmesinin İlginç Hikayesi
Türkiye Cumhuriyeti, 1930’larda, Nazi zulmünden kaçan, yüzlerce profesör, öğretmen, doktor, avukat, sanatkâr ve laborant ile binlerce az veya çok tanınmış kişiyi mülteci olarak kabul etmiştir. Bunların çoğunluğuna, Naziler tarafından kovulmalarından sonra altı ay içinde Türkiye’de önemli görevler verilmiştir. Çoğunluğu, o sırada reforme edilmekte olan ve modernizasyon safhasında bulunan İstanbul Üniversitesi ile AnkaraÜniversitesi’nin yeni kurulmakta olan fakültelerinde kürsü profesörlüklerine atanmışlardır. Diğerleri ise birçok bilim adamı kuşağının yetiştirildiği önemli bilim ve araştırma enstitülerinin kurulması ve yönetilmesinde görevlendirilmişlerdir.