Sosyal medyanın gözdesi olan 'Çember Evler'in fikir sahibinin kim olduğunu biliyor muydunuz?

Atatürk tasarladı Danimarka uyguladı: İdeal Cumhuriyet Köyü projesinin uygulandığı Brondby Köyü

Dünyada mimari olarak benzersiz şekilde planlanmış çok sayıda kentsel alan var ki, tasarımlarıyla insanların ağzını açık bırakıyor. Tası tarağı toplayıp gitme isteği uyandırıyor. Onlardan birisi de Danimarka'daki Brondby köyü. Sosyal medyanın gözdesi olan 'Çember Evler'in fikir sahibinin Mustafa Kemal Atatürk olduğunu biliyor muydunuz? Atatürk'ün ölmeden önce 1937 yılında tasarladığı Türkiye'yi temelden kalkındırmayı amaçlamış 'İdeal Cumhuriyet Köyü' projesi, Danimarka'nın Brondby şehrinde uygulandı ve tüm dünyaya örnek oldu.

"Leman Sam" ve "Kıyamam Sana" Etkileyici Hikayesi

Twitter'da gündeme bakınırken bir twet gördüm. Konusu, Leman Sam ve o güzel asla eskimeyecek olan sarkısı "Kıyamam Sana"... Yıllardan beri Leman Sam'ı keyifle dinlerim. Bu parcada seslendirdigi, en güzellerinden biri benim icin. Ama... ama beni carpan sarkının sözleri, bu sözler her birimizde aynı cagrısımı yapar sanırım. Sevgiliye söylenen cok icten sevgi sözcükleri.
Ögrendimki; okudugum paylasım sayesinde, sarkının sözlerinin bir sevgiliye yazılmamıs olması!!! Twetteki acıklamayı okudugum anda yemin ederim gözlerim doldu, aglamamak icin biraz direndimsede basaramadım. Cok ama cokk etkilendim. Bunun üzerine hemen arastırdım hikayenin tamamını bulmak, gercekmi acaba diye ögrenmek icin, fakat baska bilgi bulamadım. Asagıdaki paylasımlarımsa, bu sarkının hikayesini paylasan güzel gencligin yazdıkları yorumlarında beni etkilemesi.

Aklıma geldi, bu postumda kalsın. Dökeyim bir güzel anımı bu satırlara...

Oglum, benim minik kuzum, kac yaslarındaydı hatırlayamıyorum ama ortaokul yıllarıydı sanırım. Leman Sam'ın bir baska sarkısı ile ilgili bu anı. Sarkının adını şu an hatırlayamadım, birgün kuzum geldi mutfaga yanıma bir sarkı mırıldanarak, ister istemez kulak verdigimde bir kahkaha patlattım.

Aynen söyle...

"Dün gece, hic tanımadıgım bir erkege, ULUSCA sokulup merhaba dedim."

Asla unutamayacagım, hatırladıkca tebessüm ettigim...

Alt satırlarda, sarkının hikayesi mevcut. Fakat okumadan dilerseniz, YouTube ve herhangi bir ortamdan sarkıyı birkez daha dinleyin...

Okudugum ve paylastıgım acıklamalar ve yorumlar;

"ben birazcık ağladım. siz de ağlayın. belki de o çocuk da dinledi defalarca hüzünlendi. öfff be hayat bazen çok acımasız gerçekten.

leman sam'ın "kıyamam sana" şarkısını dinlemeyeniniz yoktur sanırım.

bu şarkıyı bir aşk şarkısı sanıyorsunuz değil mi? hayır değil.

söz yazarı karaköy genelevi'nde çalışan meçhul bir kadın.

bir gün beklemediği anda hamile olduğunu öğrenir.

bulunduğu ortamı ve şartları düşününce bebeğinden vazgeçmekten başka çaresi yoktur.

evlatlık vermeye karar verir ve bu sözleri yavrusuyla beraber olduğu o son gece yazar.

çaresiz bir annenin kaleme aldığı bu şarkının sözleri şöyle;

bir gün anlayacaksın ,
neden sessizce gittiğimi ..
senden vazgeçmek uğruna ,
nasıl bir savaş verdiğimi..
mevsim kış olur hani ,
bir yudum güneş bulamazsın ,
sonsuz uçurumlardaki
çiçeklere dokunamazsın..
her sabah bir sayfa daha,
eksilip gidiyor ömrümden..
gönlümün yıkıntılarında ,
can çekişiyor umutlarım..
ellerimde acı var, ellerini tutamam,
kıyamam, kıyamam sana..
yollarımda ayaz var, yaklaşma yollarıma,
kıyamam, kıyamam sana...
karanlık gecelere ortak edemem seni,
kıyamam,
kıyamam sana...

EDERLAZI AVELA;

hikayeye göre, bir sevgiliye değil bir evlada yazılan şarkı.
rivayet odur ki, karaköy'ün genelevlerinden birinde çalışan bir hayat kadını hamile olduğunu öğrenir. hayatta tutunabileceği belki de tek dal olan yavrusundan, bulunduğu ortam ve şartlar sebebiyle vazgeçmek zorundadır. bebeğini bir aileye evlatlık vermeden önce şarkının sözlerini bir kağıda yazdığı söylenir.

hikaye ne kadar doğru bilinmez, ama bu hikayeyi bilerek dinleyince şarkı bambaşka bir hale bürünüyor. sevgiliye söylendiği düşünülürken hissedilen duygular, bu hikayenin yanında ucuz kalıyor.

XARİ;

Bu şarkıyı ilk dinlediğim zamanlar gene içim acırdı. diğer bütün şarkılar gibi aşk şarkısı olarak düşünür, bir kadının kendini sevdiği erkeğe bu denli layık göremeyişindeki acının, kirin nedenini çok merak ederdim.

daha sonra öğrendiğim kadarıyla, bu bir hayat kadınının, henüz doğacak ve evlatlık vereceği çocuğuna yazdığı şarkıymış. işte o zaman taşlar yerine oturdu; "karanlık gecelere ortak edemem seni, kıyamam kıyamama sana" derken ve şarkının genelindeki o anaç tavrın ve kendini bu büyük sevgiye ve sevdiği kişiye kirlenmesin diye dokunayaacak kadar kendinden mecburen uzaklaştırmaya çalışma nedenini anlamış oldum. işte o zman şarkının değeri arttı gözümde.

kesinlikle türk müziğindeki en dramatik şarkılarından
Bu şarkıyı ilk dinlediğim zamanlar gene içim acırdı. diğer bütün şarkılar gibi aşk şarkısı olarak düşünür, bir kadının kendini sevdiği erkeğe bu denli layık göremeyişindeki acının, kirin nedenini çok merak ederdim.

daha sonra öğrendiğim kadarıyla, bu bir hayat kadınının, henüz doğacak ve evlatlık vereceği çocuğuna yazdığı şarkıymış. işte o zaman taşlar yerine oturdu; "karanlık gecelere ortak edemem seni, kıyamam kıyamama sana" derken ve şarkının genelindeki o anaç tavrın ve kendini bu büyük sevgiye ve sevdiği kişiye kirlenmesin diye dokunayaacak kadar kendinden mecburen uzaklaştırmaya çalışma nedenini anlamış oldum. işte o zman şarkının değeri arttı gözümde.

kesinlikle türk müziğindeki en dramatik şarkılarından