Sanırım 2011 veya 2012 yılıydı. Mart ayı, esim yeni emekli, kuzum bizden uzaklarda egitimde. Kıs aylarındayız ama kar kıs yok. Arayıstayız ama sahte bir arayıs neyse bu baska bir konu baska posta insallah. Otobüse atladık ve Antalya'ya ev bakmaya gittik. Komik!!! Bir haftaya yakın kaldık ev bakmadık Minnettarım Fahri abime misafir etti bizi bir hafta. Gezdik dolandık güzel vakit gecirdik. Bu abim, hemsehrimiz ve yıllar önce yerlesti Antalya'ya sözde bize yardımcı olacak. (Esim'in tabiri ile) Oradaki gecirdigim zamanlarda abimden Portakal receli yapmayı ögrendim. Yıllardır her kıs kavanoz kavanoz yaparım, yaz boyu tüketiriz kıs gelene kadar denk gelir. Burada en önemli konu, portakal tabikii. O turuncgilin vatanında yasıyor ben ise bana ulasabilecegi en uzak noktada yasıyorum turuncgillere. Oradaki kadar güzel portakalları bizim memlekette nadir bulabiliyoruz. Recelini yapacagınız portakal kalın kabuk ve bol etli olmalı. İnce kabuk verimli olmuyor. Etli kısımları olabildigince almalısınız. Ben sizlere anlatabilecegim en pratik yöntemle anlatacagım. Ama bilinki uzmanı degilim. Sadece deneyimlerim ile anlatacagım.
Esim ve ben iki kisiyiz, yani bir portakal meyve yemek istedigimizde ikimize yetiyor. Ben meyve yeme özürlüyüm maalesef. Bundan niye bahsettim. Bir kilo portakaldan yapacaksam hepsini birden soyup tüketemeyecegimizden. Bende ne yapıyorum. Buzdolabı posetinde tek tek kabukları biriktiriyorum. Kabuk kısmında sulu ic kısımdan birsey kalmazsa kabuk posette buzdolabında uzun süre duruyor. Yeterince biriktirdigimde ince seritler yapıyorum kabukları, o zaman beyaz etli kısımı temizlemek kolay oluyor. Sonra minik parcalar halinde kesiyorum. Biraz sirkeli suda bekletiyorum. Özelllikle celik tencerede yapıyorum, neden bilmiyorum. İki kez kaynatıyorum. İlk kaynatımda hani bir iki tasım derlerya atesten alıp döküyorum suyunu. İkinci kez biraz daha fazla kaynatıyorum kabukları. Bu isleme sebep kabukların acılıgının gitmesi. Bu noktada aman dikkat kabuklar hamur olmasın. "Püf noktası" diyebilecegim nokta burası. Kabuklar hamur olmamalı diri kalmalı. İkinci kaynayan suyuda döküp seker ilavesi yapabiliriz. Sizlere yardımcı olup bilgi veremeyecegim kısım ise seker ne kadar olacak. Göz kararı benimki. Ama bire iki gibi diyebilirim azcok oranı. Kaynayınca bakıyorum seker tadına bir daha ekleme yapıyorum tatsız gibi gelirse. El ve göz alıskanlıgım hic olmamıstır. Hep yanılırım. Birkac tanede karanfil atıyorum. Bundan sonrası recelin kıvamına ulasması. Serbet kıvamı alınca receliniz olmustur Afiyet Olsun. Sevgilerimle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
GÖRÜŞLERİNİZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR! Zaman ayırıp, yorum yaptığınız için teşekkür ederim. Yorumlarınız onaylandıktan sonra görüntülenecektir. Reklam ve hakaret içeren yorumları yayınlamıyorum. Düşüncelerinizi bekliyorum... Google hesabı olmayan arkadaşlar yorumlama biçiminden anonimi işaretleyerek isimlerini bırakıp yorum yapabilirler.